.



 
   

Mahatma GANDHİ (1869 - 1948)

   
 


 

 

merhaba

FELSEFE OKULU

KOMuNiST PARTi MANiFESTOSU

sivil itaatsizlik

=> tanım

=> Sivil İtaatsizliğin Unsurları

=> Socrates olayı

=> Antigone olayı

=> Henry David THOREAU (1817 - 1862)

=> Mahatma GANDHİ (1869 - 1948)

=> Martin Luther KİNG (1929 - 1968)

=> kanunlarımız

=> kanunlar

ömer hayyam

ADRES VE LiNKLER

 


     
 

Gandhi, Thoreau’nun görüşlerini eski Hint düşüncesi ahimsa (şiddetsizlik, tüm sevgi) ile bağdaştırmıştır. Kabagüçsüz direnme biçimindeki siyasi eylem kuramı, bu temel üzerinde yükselir. Ülkesinin dinsel felsefesi onun düşünsel omurgasıdır. Gandi’nin uyguladığı yöntem, pasif direniş yoluyla eylem yapmaktır. Eylemlerine 1920 yılında, bütün Hindistan halkına, İngilizlere karşı işbirliği yapmama konusundaki çağrıları ile başladı. İki taktik uygulamaktaydı. İlki, vergi ödememe, mahkemelere karşı grev, okul, sivil ve askeri düzenlemeleri reddetmek; ikincisi, milli bağımsızlık isteğini her fırsatta dile getirmek. Her iki yöntem de son derece başarılı olmuştur. Hermann Hesse, Gandhi için şu sözleri söylemiştir; “Sonsuz gibi görünen kimi gerçekleri bulduğu pek o kadar önemli değil. Bunlara her köşede, bucakta rastlanır. Asıl dikkate değer olan, O’nun bu gerçekleri hemen ve tavizsiz gerçekleştirmeye girişmesidir. Ancak, başkalarına karşı bir takım talepler olarak değil, tersine kendi benliğinden ve arzularından vazgeçmek bahasına, bizzat kendisine karşı talepler olarak.” Gandhi, determinist bir tarih anlayışını reddeder. O’na göre; ‘insan özgür bir iradeye sahiptir. Hiçbir şey onu istemediği bir şeyi yapmaya yazgılı kılamaz’. Gandhi, insanları bütünsel bir devrime çağırır. Ancak, bir toplum üyelerinden daha iyi olamayacağından, işe bireyden başlamak gerekir. O, dünyanın her yerinde uygulanabilir bir siyasal yöntem arıyordu. Karşıtlarıyla ve kendilerine karşı savaşım verdikleriyle diyalog arıyor ve bunu hiç kesmemeye çalışıyordu. Gandhi’nin en büyük başarısı, emperyalist egemenlik tutkusu içinde olan İngilizler’in bu arzularını yavaş yavaş zayıflatarak sıfır noktasına indirmek, onlara doğru yolu buldurmak olmuştur. Ülkesinde süregelen İngiliz sömürgeciliğini yıkmayı başaran Gandhi, insanlık tarihi için “şiddetsiz siyasal istemin” bir anıtı olmuştur. Gandhi’nin başarılarını şu şekilde özetleyebiliriz; 1. Kolonileşmiş toplumların kurtuluşunun acilen ve kabagüç kullanmaksızın gerçekleşebileceğini göstermiş olması; 2. Sivil itaatsizliğin, direnmenin yalnızca etkili bir aracı olmayıp, tersine toplumun iyileşmesinde felsefi temeli oluşturduğunu ortaya koymuş olması; 3. Bireyin diğerleriyle birlikte, hatta tek başına da, dünyanın toplumsal ve siyasi yapısının değişmesine yol açabilecek moral güçler geliştirebileceğini kanıtlamış olması. Gandhi’nin varsa bir tek doğmasından sözedilebilir; “Şiddetsizliği Uygulamak”. Şiddetsizliği uygulamanın yolunu da; “Yaşamı öylesine yalınlaştırmalı ki, kaba güç gereksiz olsun” şeklinde ifade etmektedir. Gandhi’nin şu sözleri onun ilkelerini özetlemektedir; “…Satyagrahi toplum yasalarına aklını kullanarak, kendi özgür istemiyle boyun eğer. Çünkü bunu kutsal bir görev bilir. Ancak, toplum yasalarına bu şekilde titizlikle uyduktan sonradır ki insan, hangi kuralın iyi ve adaletli, hangisinin haksız ve adaletsiz olduğuna karar verebilir. Ancak o zaman insan, çok iyi belirlenmiş durumlarda, bazı yasalara karşı boyun eğmezliğe başvurmak hakkını kazanabilir. … Şuna inandım ki, bir halk yasalara uymamak yoluna başvurmak yeterliliğini kazanmadan önce, onun bütün gereklerini tümüyle öğrenmelidir. … Hiç kimse öyle bulduğu için, mutlak biçimde haklı olduğunu ya da bir şeyin kesinlikle doğru olduğunu ileri süremez. Özgür kararıyla yanlış bulabildiği sürece bu, ancak onun için yanlıştır. Buna göre haksız olduğunu bildiği bir şeyi yapmaması ve her ne olursa olsun bunun sonuçlarına katlanması gerektiği ortadadır. İşte bu, ruhsal gücün kullanılabilmesi için yegâne anahtardır.Vicdani konularda çoğunluğun yasası yetkili değildir. Bu sözleri hükmedilecek cezayı hafifletmek için söylemiyorum. Amacım, bana yapılan uyarıya, yasaya olan saygısızlığımdan değil, varlığımızın o yüce yasasına, yani vicdanımızın sesine uyduğum için boyun eğmediğimi göstermektir.” Gandhi’ye göre şiddetsizlik, hem onu kullananı hem de kendisine karşı kullanılanı kutsar. “Günahtan nefret et, günahkardan değil” sözü, onun felsefesini ve ne derece engin görüşlü olduğunu açıkça göstermektedir.

 

 
 

 

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol