|
Tehebai kralı Kreon, Antigone’nin dayısıdır. Antigone’nin erkek kardeşi Polyneikes, dayısına karşı savaşır. Savaşı kaybeden Polyneikes öldürülür. Kreon, kendisine karşı savaşan Polyneikes’in cesedinin gömülmesini yasaklar ve bu yasağa karşı gelenin de ölüm cezasına çarptırılacağını ilân eder. Fakat Antigone bu emri dinlemez. İnsan onuruna aykırı bulduğu bu durumu ortadan kaldırmak için kardeşinin cesedini gömer. Kralın karşısında da bu davranışıyla öğünür. Vicdanının yazılı olmayan sarsılmaz kanunlarını, devletin yüksek menfaatine ve siyasi kanunlarına karşı savunur. Kreon, Antigone’yi ölüme mahkum eder ve Antiogone bu karar infaz edilmeden önce intihar ederek hayatına son verir.
Bu olaydaki sivil itaatsizlik, yönetimin vermiş olduğu karardan çok, insan onuru kavramına Antigone’nin verdiği anlama ilişkin olarak ortaya çıkmaktadır.
Antigone, Kreon’un kardeşine ölüm cezası vermesine ve bunu yerine getirmesine karşı çıkmaksızın, sadece ölünün ortada bırakılmasının insan onuruna aykırı olduğunu savunmaktadır. Suçlu bile olsa ölünün insan onuruna aykırı bir şekilde sergilenmesine razı olmamıştır.
Antigone’nin eyleminde, hiçbir şiddet unsuru bulunmadığı gibi, davranışı nedeniyle verilen cezayı da göze almaktadır.
Antigone’nin bu davranışındaki temel yaklaşım, iki farklı açıdan değerlendirilebilir.
1. Bireyci veya anarşist nitelikte basit bir başkaldırma,
2. Evrensel bir ahlâk yasasının açık ve etkin bir yansıması olan ahlâk bilincinin, vicdanın bir ifadesi.
Devletin, dinin veya partinin kendi ülkülerine bağlı olup olmadıklarını, ancak onlara bağlı olan bu bilinç denetleyebilir. Eğer site, din veya parti kendi ülküsünden ayrılırsa, bilinçli insanın ödevi onlardan ayrılmak; hatta baskı yaparlarsa onlarla savaşmaktır. Antigone’nin tavrındaki bu yapıcı eleştiri haklı bir başkaldırıyı simgelemektedir.
|
|